Çeşitli sebeplerden ötürü hasar görmüş dişlerin tedavi edilmesine restoratif diş tedavisi adı verilmektedir. Restoratif diş tedavisi sayesinde dişlerde meydana gelen hasarlar, dizilim bozuklukları gibi rahatsızlıklar tedavi edilmektedir. Bu tedavide çürük veya çürük dışı nedenlerden meydana gelen hasarlar ve fonksiyon kayıpları tekrar eski sağlıklı haline kavuşturularak hastanın hem estetik hem de fonksiyonel kayıpları giderilmektedir. Kim hoş ve etkileyici bir gülümsemeye sahip olmak istemez ki?
Restoratif diş tedavisi kişinin yüz hatlarına uygun olarak belirlenmelidir. Tedavi sonuçlarında kişinin eski doğal görünümü, işlevselliği ve güzel gülüşünün kazandırılması amaçlanmaktadır. Yapılan işlemler aşağı yukarı benzerlik gösterse de herkesin karakteristik bir çene ve diş yapısı olduğundan dolayı, her tedavi ayrı bir detay ve titizlikle gerçekleştirilmektedir.
Restoratif diş tedavisinin herhangi bir yan etkisi bulunmamaktadır. Her cinsiyetten ve her yaştan insana restoratif diş tedavisi uygulanabilmektedir. Tedavi öncesi yapılan muayene işlemi doğrultusunda kişinin ihtiyacı olan tedavi yöntemine karar verilir. Tedavi yöntemi kişi ile paylaşıldıktan sonra tedavi süreci başlatılır. Tedavi sürecinde kullanılan malzemeler bio uyumlu malzemelerdir ve dişlere hiçbir zararı bulunmamaktadır. Restoratif diş tedavisi ile hastaların dişlerinde yaşadığı hasarlar tedavi edilerek hoş bir görünüm elde edildiği gibi güzel bir gülüş elde edilir.
Estetik Dolgular
Estetik dolgular ile doğal ve estetik görünüme sahip gülüşler tasarlanmaktadır. Öte yandan çürük ya da çürük dışı sebeplerden oluşan hasarlar, çiğneme bozuklukları gibi rahatsızlıkların tedavisinde de kullanılmaktadır. Estetik ya da kozmetik nedenlerden ötürü tedavi gereken dişlere estetik dolgular ile müdahale edilmektedir. Yaygın olarak “beyaz dolgu” adıyla bilinen kompozit dolgu, yumuşak kıvamdayken dişe yerleştirilir. Daha sonra halojen ışık ile sert kıvama getirilir ve kimyasal olarak dişe bağlanır.
Estetik dolgu tedavilerinde çoğunlukla kompozit dolgu kullanılmaktadır. Kompozit dolgu dışında porselen dolgu ve amalgam dolgu tedavileri arasında en az tercih edilen yöntem amalgam dolgudur. Amalgam dolgu estetik açıdan bir fayda sağlamadığından genellikle kompozit ve porselen dolgu tercih edilmektedir.
Estetik dolgular gelişen teknolojiyle birlikte değişkenlik göstermiştir. Geçmişte metal dolgular daha uzun ömürlü olduğu için sıkça tercih edilen bir tedavi yöntemi olarak biliniyordu. Ancak günümüzde estetik dolguların malzeme içerikleri çok daha sağlamlaştırılmış olup metal dolgulara göre çok daha uzun ömürlü, estetik ve sağlıklı bir tedavi yöntemi olarak bilinmektedir. Estetik dolguların ne kadar uzun ömürlü olduğu kişinin kendisine bağlıdır. Diş sağlığını ikinci plana atmayan ve düzenli olarak diş bakımlarını yaptıran kişilerin dolguları çok daha ömürlü olarak kalmaktadır.
İnley ve Onley Diş Restorasyonları (Seramik Dolgular)
İnley ve onley dolgu tedavileri zarar görmemiş dişlere uygulanan bir tedavi yöntemidir. Özet olarak dolgular ve kaplamalar arasında bir restorasyon çeşidi de denilebilir. Bazı dişler dolgu yapılabilecek diş dokusuna sahip olmayabilirler. Aynı şekilde kaplama yapılamayacak kadar zarar görmüş de olabilirler. İnley ve onley diş restorasyonları (seramik dolgular) bu tip dişlere uygulanan bir tedavi yöntemidir. Peki bu ikisinin farkları ne?
Seramik veya güçlendirilmiş kompozitten yapılan dolguların farkı kapsadıkları alan ile bağlantılıdır. İnley yapı olarak dolguya daha çok benzemektedir ve dişlerin çiğneme yüzeyinde bulunan tepeciklerin arasında yer alır. Onley ise bir veya birden fazla çiğneme tepeciklerini kapatacak şekilde uygulanır.
İnley ve onley diş restorasyonları (seramik dolgular) iki seferde tamamlanan tedavilerdir. İlk olarak var olan çürükler temizlenir, hazırlanan diş ve çevre dişlere göre ölçü alınır. Geçici dolgu yapılır. İkinci randevuda ise yapılan geçici dolgu çıkarılarılarak inley ya da onleyler dişe/dişlere yapıştırılır.
Restoratif Diş Tedavisinden Sonra Nelere Dikkat Edilmelidir?
Restoratif diş tedavisinden sonra dikkat edilmesi gereken net bir detay bulunmamaktadır. Çürüğün yapısına, büyüklüğüne ve ne kadar derin olduğuna göre birkaç gün hassasiyet hissedilebilir. Bu geçici bir süre hissedilecek bir durumdur.
İletişime Geç